ÇUKUROVA SİFED’den tarihi çağrı…

Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kış, Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem nedeniyle Türkiye’nin büyük acı yaşadığını, göz yaşı döktüğünü vurguladı.

Depremin hemen ardından tüm yönetim kurulu üyeleri ve üye derneklerin tamamıyla birlikte oluşturulan koordinasyon merkezinin depremin yaralarını sarmaya dönük olağanüstü bir çaba sarf ettiğini kaydeden Başkan Hüseyin Kış, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini söyledi.

Uzmanların açıklamalarına göre bölgedeki artçı depremlerin en az bir yıl süreceğini belirten Başkan Kış, “Deprem bölgesinde en az bir yıl beton bina yapmaktan kaçınılmalı. Çünkü depremler devam ettikçe beton binaların sağlamlığı, güvenilirliği kalmayacak, yapılan yatırım araya gidecek" diye konuştu.

Depremden etkilenen ancak en önemli lojistik üssü olan Çukurova gibi Türkiye’nin 2. Metropolü olarak görülen bölgenin özel destek kapsamına alınması gerektiğini belirten Başkan Kış, Çukurova’nın deprem riski olmayan bölümlerinde sanayi, ticaret, sağlık, eğitim öncelikli küçük kentler oluşturulabileceğini, oluşturulacak bu kentlere özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi’nden nüfus kaydırmalarının gerçekleşebileceğini vurguladı. Yeni kentlerin tren, tramvay, metro, hızlı tren ve ayrıca karayolu ile Ankara, Konya, Antalya, Gaziantep gibi büyük kentlere, havaalanlarına, limanlara bağlantısının sağlanabileceğini belirten Başkan Hüseyin Kış, deprem riski altındaki yerlerin de tarıma açılması gerektiğini söyledi.

Çukurova Bölgesi’nin verimli tarım topraklarıyla dünyanın en önemli 3 ovasından biri olduğuna dikkat çeken ÇUKUROVA SİFED Başkanı Hüseyin Kış, “Yeni yapılaşmalar dağ yamaçlarında, sert zeminlerde yoğunlaşmalı. Depremle sarsılmış, üzerindeki binalar yıkılmış alanlarda yeniden bina yapmak şu aşamada çok sıkıntılı. Dolayısıyla bu zeminleri tarıma terk etmeli, yeni ve güvenli alanlarda yeni ve güvenli yapılar üretmeliyiz” diye konuştu.

Başkan Kış, oluşturulacak yeni bölgelerin, tarım ve sanayi alanlarının Adana ve Mersin’deki yetişmiş insan gücünü bölgede tutacağını, yeni istihdam ve yatırım alanları oluşmasını sağlayacağını dile getirdi.