Depremi afete dönüştüren, insan eliyle yapılan depreme dayanıksız binalardır
TMMOB Adana İKK, 11 ilimizi etkileyen depremler sonucu yaşananlar ve binalarımızdaki tespitlerle ilgili basın toplantısı yaptı
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından, 11 ilimizi etkileyen depremler sonucu yaşananlar ve binalarımızdaki tespitlerle ilgili yapılan basın toplantısında; Adanalılar, depremi fırsata çevirmeye çalışan yetkisiz kişi ve kurumların etkisinde kalarak binalarında inceleme yaptırmamaları konusunda uyarıldı.
Açıklamayı yapan TMMOB Adana İKK Sekreteri Ahmet Uncu; ülke olarak 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat arayla gerçekleşen Kahramanmaraş merkezli depremler ve 20 Şubat tarihli Defne depremiyle büyük bir acı yaşadığımızı söyleyen Uncu; depremlerde hayatını kaybedenlerin yakınları başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza başsağlığı, yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diledi.
Bu depremlerden Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerimizde yaşayan yaklaşık 14 milyon yurttaşımızın etkilendiği belirten Uncu; resmi rakamlarla can kaybının 45 bine yaklaştığını söyledi.
45 bin canın, depreme dayanıksız binalarda enkaz yığınlarının altında kaybetmemizin büyük bir acı olduğunu ifade eden Uncu; can kayıplarını artıran önemli bir nedenin de kurtarma çalışmalarının çok geç başlatılması olduğunu belirtti.
Depremin bir doğa olayı olduğunu, onu afete dönüştürenin insan eliyle yapılan dayanıksız binalar olduğunu söyleyen Uncu “Böylesi önlenebilir felaketlerle bir daha karşılaşmak istemiyorsak, atılacak adımlar bellidir: yanlışlarda ısrar etmemek ve bilimin tekniğin yol göstericiliğini izlemektir!” dedi.
Ancak yanlış adımların kısa sürede atılmaya başlandığını söyleyen Uncu; Depremin üzerinden henüz 18 gün geçmişken, 24 Şubat 2023 tarihli 32114 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 126 no’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile deprem nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen illerde yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin yapılan düzenlemeye işaret etti.
Uncu; planlama, mimarlık ve mühendislik süreçleri dışında inşa edilen yapı stoku nedeniyle yaşanan bu yıkımı bir daha yaşamamak için, bilim ve tekniğe uygun yeniden inşa faaliyetinin yapılması gerekirken; tam aksine, bu kararname ile yeni bir felaketin ilanının yapıldığını belirtti.
Bu kararname ile Anayasa’ya aykırı olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Türkiye belediyesi olarak her türlü yetkiye sahip kılındığını ifade eden Uncu sözlerine şöyle devam etti:
“Anayasa’da hiçbir istisna koşul belirtmeksizin devlet mekanizması içinde görevlendirilmiş kurum ve kuruluşların yetkisi ellerinden alınmıştır. Mülkiyet hakkı başta olmak üzere Medeni Kanun, Orman Kanunu, Mera Kanunu, Tapu ve Kadastro Kanunu ve bunları yürütmekle sorumlu bakanlıklar ve kurumların yetkileri ellerinden alınmış; deprem bölgesinde ormanların ve meraların yapılaşmaya açılmasına izin verilmiştir.
Söz konusu kararname incelendiğinde;
- Afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde afetten etkilenenlerin geçici veya kesin iskân alanları Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca resen belirlenebileceği,
- Gereklilik durumunda Mera Kanunu ile Orman Kanununun ek 16. Maddesinde belirtilen alanlar da geçici veya kesin iskân alanları olarak kullanılabileceği,
- Belirlenen kesin iskân alanlarında ve mevcut kentsel alanlarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanacak plan ve imar uygulamaları beklenmeksizin jeolojik etüt raporu ve zemin etüt raporu doğrultusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanacak vaziyet planına ve düzenlenecek yapı ruhsatına göre uygulama yapılacağı,
- Bu alanlarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca onaylanan plan ve parselasyon planlarında İmar Kanununun plan ve parselasyon ile ilgili işlemlerindeki askı, ilan, itirazlara ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı,
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, altyapı, üstyapı dahil her türlü inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye, cins değişikliği yapmaya, kat irtifakı, kat mülkiyeti kurmaya yetkili kılındığı görülmektedir.
Bir kez daha uyarıyoruz, bilimi, tekniği ve hukuku reddetmek sadece yeni afetlere zemin hazırlamaktır.
Yaşadığımız ile gelecek olursak; Adana’da bu depremleri diğer illere nispeten az hasarla yaşadık. Kendi yaralarımızı kısa sürede sararak diğer illere nasıl yardımcı olabiliriz diye düşündük. TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu, TMMOB ve İMO merkezden gelen arkadaşlarımızla yaptığımız değerlendirme ile Adana ve Gaziantep’te iki komisyon kurularak deprem bölgeleriyle dayanışma sağlanması kararı aldık. Adana bölgemizde İnşaat Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası Adana Şubelerinin oluşturduğu Komisyon, Osmaniye, İskenderun ve Hatay deprem bölgeleriyle; Gaziantep’te oluşturulan Komisyon ise Kahramanmaraş, Adıyaman, Elbistan Bölgeleriyle koordineli çalışarak destek vermeye çalışmaktadır.
Adana Komisyonumuz deprem bölgelerinde yaptığı incelemesini rapor halinde TMMOB merkeze iletmektedir. Bölgeyle sürekli irtibat sağlanarak değişen ihtiyaçlar tespit edilmekte, yayınladığımız listeler doğrultusunda TMMOB’ye bağlı Odalarımızın Adana Şube üyeleri ve vatandaşlarımızdan gelen yardım malzemeleri, İMO Adana Şubesinde toplanarak deprem bölgelerine gönderilmektedir. Bu çalışmalarımız devam etmektedir.
Bilindiği üzere pek çok ilimizde olduğu gibi, Adana’da da binalarda hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır. İlimizde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Adana Büyükşehir Belediyesi, İMO Adana Şube’nin oluşturduğu ekipler binalarda gözleme dayalı inceleme ile hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı, ağır hasarlı ve acil yıkılacak binaların tasnifini yapmaktadır.
Haliyle vatandaşlarımız yaşanan depremin yıkıcı sonuçları nedeniyle tedirginlik içerisindedir. Çok sayıda vatandaşımız evlerine girmemekte, yakınlarının evlerinde, arabada ya da çadırda kalmaktadır.
Bu durumun bir an önce sona erip evlerine huzur içinde girme özlemindedirler. Bu nedenle binalarının depreme dayanıklılığının test edilmesi ve güçlendirme konularına ilişkin çok fazla soru ile karşı karşıya kalmaktayız.
Öncelikle vatandaşlarımıza telaşla iş yapmamalarını tavsiye ediyoruz. Bu telaşla kimi vatandaşlarımızın bazı vasıfsız ve depremi fırsata çevirmeye çalışan kişilere inanarak yüksek meblağlar da ödeyerek hiçbir bilimsel geçerliliği olmayan raporlar hazırlattığını öğrenmiş bulunuyoruz. Bize de iletilen bu raporların, bilimsel temele dayanmadığını tespit ettik. Bu tür yanlışlara düşmemek için vatandaşlarımızı, dikkatli olmaları konusunda uyarıyoruz.
Gerek binanın depreme karşı performansının tespit edilmesi, gerekse bina güçlendirme proje ve uygulama işlemi, yetkili kişi ve kurumlar tarafından yapılırsa güven içinde olabilirsiniz. Bunun nasıl yapılacağı 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde “Binalardan bilgi toplanması kapsamında tanımlanan inceleme, veri toplama, derleme, değerlendirme, malzeme örneği alma ve deney yapma işlemleri inşaat mühendislerinin sorumluluğu altında yapılacaktır” ibaresiyle belirlenmiştir.
Önümüzdeki dönemde atılacak adımlarla ilgili gerekli bilgileri TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulumuz ve İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesinin duyurularından takip edebilirsiniz.”