EKONOMİ HABERLERİ SADECE ANLATMAZ POLİTİKA DA YAPAR
Ekonomi haberciliğini teknik bir uzmanlık alanı olmaktan çıkarıp kamuoyu, iktidar ve medya ilişkisi ekseninde ele alan Ekonomi Gazeteciliğine Küresel Yaklaşımlar adlı kitap yayımlandı.
Ekonomi haberciliği, uzun süredir yalnızca rakamlar, tablolar ve piyasa göstergeleri üzerinden tartışılıyor. Oysa bir başlığın dili, bir haberin çerçevesi ya da kullanılan kavramlar, yalnızca ekonomiyi anlatmakla kalmıyor, kamuoyunu şekillendiriyor ve politika yapım süreçlerini doğrudan etkiliyor. Bu yaklaşımı merkeze alan Ekonomi Gazeteciliğine Küresel Yaklaşımlar adlı kitap, ekonomi gazeteciliğini yeniden düşünmeye çağırıyor.
EKONOMİ HABERCİLİĞİ
İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Taylan Maral’ın editörlüğünü yaptığı kitap, ekonomi haberciliğini teknik bir uzmanlık alanı olarak değil; tarihsel, toplumsal ve teknolojik boyutlarıyla bütüncül bir medya pratiği olarak ele alıyor. Kitabın önsözünde de vurgulandığı gibi amaç, ekonomiyi değil, ekonomi haberinin kendisini tartışmaya açmak.
Eserde ekonomi gazeteciliğinin tarihsel köklerinden başlanarak, 2008 Küresel Finans Krizi ve Covid-19 pandemisi gibi kırılma anlarında medyanın kullandığı dil ve söylem karşılaştırmalı biçimde inceleniyor. Kriz dönemlerinde ekonomi haberlerinin yalnızca bilgi vermediği, toplumsal algıyı, beklentileri ve siyasi karar alma süreçlerini etkilediği vurgulanıyor.
KARAR VERİCİLERİ İZLER
Kitabın dikkat çeken bölümlerinden biri, Ekonomi Gazetecileri Derneği Onur Kurulu Üyesi gazeteci Mehmet Uluğtürkan’ın kaleme aldığı “Ekonomi Haberciliğinde Kamuoyu Oluşturma ve Politika Etkisi” başlıklı çalışma. Bu bölümde ekonomi haberciliğinin, karar vericileri izleyen pasif bir alan olmadığı, kimi zaman politikaların zeminini hazırlayan, kimi zaman da alınmış kararları meşrulaştıran aktif bir güç olduğu ortaya konuluyor.
Kitapta ayrıca ekonomi gazeteciliğinin kuramsal temelleri, ana akım medyada makroekonomi haberlerinin çerçevelenmesi, yolsuzluk ve adli vakaların temsili gibi başlıklar ele alınıyor. Financial Times’ın abonelik ekonomisi üzerinden kurduğu küresel editoryal strateji ile YouTube’da yükselen ekonomi haberciliği örnekleri ise, bu alanın dijital dönüşümünü gözler önüne seriyor.
EKONOMİ MEDYA İLİŞKİSİ
Ekonomi Gazeteciliğine Küresel Yaklaşımlar, iletişim fakültesi öğrencileri için bir ders kitabı olmanın ötesinde; gazeteciler, editörler ve ekonomi–medya ilişkisini anlamak isteyen tüm okurlar için rehber niteliğinde bir çalışma olarak öne çıkıyor. Kitap, ekonomi haberinin yalnızca bugünü anlatmadığını, doğru ya da yanlış biçimiyle yarının politikasını da inşa ettiğini hatırlatıyor. Kitap, Duvar Yayınları’ndan temin edilebilecek.
