GÜLAÇTI: CHP’Lİ BELEDİYELERİ ELEŞTİRDİ

Adana için yapılacak olan faydalı her icraatın destekçisi olacaklarını ve gerçekleşmesi için ellerinden gelen desteği vereceğini ifade eden AK Parti Adana İl Başkanı Ozan Gülaçtı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) belediyelerine ait sosyal tesislere yapılan zamları eleştirirken, işten çıkarılan işçilere de sahip çıktı.

AK Parti Adana İl Binası’nda yapılan basın açıklamasına Yüreğir Belediyesi’nden çıkarılan bir grup işçinin yanı sıra partililer de katılarak destek verdi.

CHP belediyelerinin henüz görev sürelerinin başında olmalarına rağmen ortaya koydukları icraatlarla üzdüğünü iddia eden Başkan Gülaçtı, “Yüreğir Belediyesi’nin CHP yönetimi görevi devir alır almaz çalışan annelerin vazgeçilmesi olan kreşlerden, dar bütçelerle dünya evine giren gençlerimize büyük avantaj sağlayan kına evlerine, otoparklara kadar her kalemde enflasyon oranının çok üzerinde bir zam yağmuruna başladı. Örneğin; 600 TL olan kreş fiyatı %300’ün üzerinde zamla 2 bin TL’nin üzerine çıkarılıyor. Kına evleri 3.500 TL’den %400’ün üzerinde zamla 15.000 TL’ye çıkarılıyor” diyerek nikah ücretlerine de zam yapıldığını söyledi.

Otoparklar ve ulaşımın enflasyon oranının çok üzerinde zamlarla halka sunulduğuna dikkat çeken AK Parti Adana İl Başkanı Ozan Gülaçtı, çocukların sıcak havalarda kanallarda serinlemeye çalışıp hayatını tehlikeye atmasın diye açılan havuzların da ücretlerinin yaklaşık üç katına çıkarıldığını iddia etti.

“SESLERİNİ YÖNETİME DUYURMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Seyhan Belediyesi’nde, çalışanların bir ay önce başlattıkları iş yavaşlatma eylemlerinin sürdüğünü kaydeden Başkan Gülaçtı, meşru haklarını almakta zorlanan çalışanların halen her gün belediye ana binası içerisinde bulunan meydanda toplanarak seslerini yönetime duyurmaya çalıştığını belirtti.

Memur ve sözleşmeli personelin de Ramazan Bayramı’ndan bu yana ikramiyelerinden, sosyal denge alacaklarına, ulaşım yardımından birçok farklı kalemde toplamda milyonlarca lira alacaklarının ödenmediğini ifade eden AK Parti Adana İl Başkanı Ozan Gülaçtı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi soralım Seyhan Belediyesi’ne, hani belediyenin maddi durumundan dem vurarak işçi, emekçi ve memurların haklarını teslim edemiyorsunuz ya; bu belediyeyi iki dönemdir CHP’li belediye başkanları yönetiyor. Bir dönem önce şu anda Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sayın Karalar, geçtiğimiz dönemde yine CHP’li Belediye Başkanı Sayın Akay bu belediyeyi yönetti.

Devlet imkanları, ödenekler, kent meydanı gibi sözde projelere, meydansız meydanlara gömülerek belediye sürdürülemez hale geldiyse bunun müsebbibi doğrudan CHP’nin yönetim ya da yönetimsizlik anlayışıdır. Seyhan’da son 10 yılda kendilerinin başlayıp kendilerinin bitirdiği tek proje olmamakla birlikte mevcut park, bahçelerin, önceki dönemlerden gelen eserlerin de durumu hepimizin gözleri önünde…

Yer altı çöp konteynırlarını AK Parti grubumuz zamanında yapmayın Adana’nın iklim koşulları buna uygun değil demesine rağmen ısrarla yapanlar rutubet ve kokusunun önüne geçemedikleri bu milyonlarca liralık yatırımı şimdi kapatarak eski sisteme dönüyorlar. Şehrin merkezinde, Gazipaşa’da, Ziyapaşa’da dahi akşam saatlerinde merkezi noktalarda çöp yığınları görür hale gelinmiş durumda. 90’ların sorunlarını bizlere yaşatan basiretsiz yönetimlerle karşı karşıya kalan bir Adana var.

Seyhanlı hemşerilerimize böyle bir tablo yaşatanlar belediyenin borcu ve detayı hakkında ise ser verip sır vermiyorlar.

“SEYHAN VE ÇUKUROVA DA KÖTÜ MALİ TABLO BIRAKMIŞ”

Çukurova Belediyesi’nde benzer bir durum söz konusu. 2 dönemdir yine CHP’li Belediye Başkanı Sayın Çetin tarafından yönetilen belediyenin yönetimini teslim alan yine CHP’li olan yeni yönetim, seçim propagandası süresince sürekli olarak Çukurova’nın en büyük probleminin asfalt ve temizlik olduğunu belirtmesine rağmen gelir gelmez kendi partilerinin önceki belediye başkanının kötü bir mali tablo bıraktığını belirterek asfalt alamayacağını söylüyor. Çukurova’da asfalta ihtiyaç duyulan noktalarda parke taşıyla asfalt yaması yapılarak büyük bir garabete imza atılıyor. Bizzat yeni başkan Sayın Kozay Belediye meclisinde borç krizi içerisinde olduklarını ifade ediyor ama borcun tutarı ve detayı konusunda tıpkı Seyhan Belediyesinde olduğu gibi kamuoyuna tek bir açıklama yapılmıyor.

Diğer taraftan aynı belediye yönetimi milletimizin yetki verdiği belediye meclisinin alması gereken bazı başlıklarda tam yetkiyi bir oldu-bitti ile meclisi by-pass edecek şekilde direk belediye başkanına veriyor ve milletin temsilcileri olan meclis üyelerini yok sayıyor. Bu hususta Çukurova Belediyesi Grup başkanvekilimiz gereken hukuki süreci başlatmış durumda. Milletimizin iradesinin gasp edilmesine izin vermeyeceğimizi tüm kamuoyunun bilmesini isteriz.

SİNEK VE ALTYAPIYA DİKKAT ÇEKTİ

Büyükşehir Belediyesi 5 yılı aşkın süredir devam ettirdiği yetki diliminde halen Adana’mızı en basit hizmetler noktasında mahrum bırakmaya devam ediyor. Sinekle, alt yapı sorunlarıyla, trafikle imtihan edilen hemşerilerimiz milyarlarca bütçe harcanan dayanaksız reklam kampanyaları ile aldatılmaya çalışılıyor. Seçim döneminde Adana’mızı; biz geldiğimizde gider 4 gelir 1’di şimdi gelir 4 gider 1 diye yine dayanaksız reklam afişleri ile donatanlar aylardır Büyükşehir Belediye’sinde çalışan memurların hak kedişlerini kısmi şekilde yatırarak çalışanları mağdur ediyorlar.

Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmış, mahkeme süreçleri devam ederken her konuda açıklama yapan Büyükşehir yönetimi her ne hikmetse bu hususta sus-pus durumda, tek açıklama yapmıyor. Ama konu popülizm olunca, yapılmayan hizmetleri yapıyor gibi göstermek olunca reklamlar, afişler, pankartlar, açıklamalar birbiriniz izliyor.

Tüm bunların sonuna kadar takipçisi olacağımızın herkes tarafından bilinmesini isteriz. Hemşerilerimiz müsterih olsun ki onların hakkını sonuna kadar savunacak olan AK Parti ve Cumhur İttifakı kadroları var.

“EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZİN İŞLERİNE SON VERİYORLAR”

Bir diğer önemli konu ise işçi, emekçi kardeşlerimize yapılan tabiri caizse haksız ve hukuksuz şekilde yürütülen kıyım süreci…

Tıpkı 5 yıl önce Büyükşehir Belediyesi yönetimini teslim aldıkları sürece benzer şekilde yönetimlerini devraldıkları tüm belediyelerde gerekçesiz, hukuksuz ve haksız şekilde alın teri ile evlerine ekmek götüren işçi, emekçi kardeşlerimizin işlerine son veriyorlar.

        Şu ana kadar Yüreğir Belediye’sinde yaklaşık 300, Aladağ Belediyesi’nde 26 emekçi kardeşimiz bir gece saatinde cep telefonlarına gelen SMS ile işlerinden edildi. Üstelik ilgili kanunun 22.maddesi olarak tanımlanan “diğer sebepler” başlığı altında bu işlemi yaparak, ekmeklerinden ettikleri kardeşlerimizin işsizlik maaşı almasının dahi önüne geçerek adeta düşmanca bir tavır sergiliyorlar. 2019 yılında da benzer bir süreç yaşanmış o dönemde de binlerce işçi kardeşimiz aynı tavır ile işlerinden edilmişti. Devam eden süreçte “bankamatikçi” yaftaları ile süreç haklı gösterilmeye çalışılmıştı ancak geçen 5 yılı aşkın sürede bunu asla ispat edemediler. Birçok kardeşimiz hukuki süreçleri kazanarak işlerine döndü.

“DAİMA YANLARINDA OLDUK”

Biz o dönemde de sürekli olarak gerek meclis kürsüsünde gerek yerel gerekse de ulusal basında bu işçi kardeşlerimizin daima yanlarında olmuştuk. Aynı tavrımızı sürdürme noktasında kararlıyız.

Trajikomik olan bir durum da şudur ki; bu defa sadece AK Parti’mizden devraldıkları belediyelerden değil kendi partilerinin yönettiği, kendi partilerinin önceki yönetiminden yetkiyi devralan belediye yönetimlerinin de işçi, emekçi kıyımı yapıyor olması. Ceyhan’da, Seyhan’da, Çukurova’da da işçi, emekçi hatta memur kadroları üzerinde yaşanan olumsuzluklar kamuoyuna yansıyor. Adana’mız adına bu yönetimsel zafiyet ve kaos ortamını üzülerek izliyoruz.

Biz dün olduğu gibi bugün de, aynı şekilde emekçi kardeşlerimizin yanında durarak, onların haklarını savunarak haklarının iadesi için gereken tüm desteği sağlamak noktasında kararlıyız.

AK Parti İl Başkanlığı olarak; İl ve İlçe yönetimlerimizde yer alan avukatlarımız eliyle, ücretsiz olarak emekçi kardeşlerimizin vekâletlerini alıyoruz ve işe iade süreçleri gerçekleşene kadar hukuki zeminde mücadeleyi onlarla birlikte üstleniyoruz.”

Daha sonra, Yüreğir Belediyesi yönetimince işten çıkarılan işçilerin bir kısmı vekaletlerini vererek hukuki süreci başlattı.