TÜRK-İŞ ALANLARA SIĞMADI
Türk-İş 4. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günü olan 1 Mayıs da alanlardayız” dedi.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları tüm yurtta olduğu gibi Adana’da da Türk-İş 4. Bölge Başkanlığı Koordinesinde, Türk-İş’e bağlı Sendikaların Başkan, Yönetim Kurulu ve üye işçilerin katılımı ile coşkuyla kutlandı.
HALK DESTEK VERDİ
Sendikalara bağlı üye işçiler, şube binalarının önünden toplantının yapılacağı alana slogan atarak yürüdüler, Emek ve Dayanışma gününü kutlayan işçilere, dolmuş, halk otobüsü, esnaf ve vatandaşlarda alkışlarla destek verdiği dikkatlerden kaçmadı. Kutlamaların yapılacağı Arif Nihat Asya Parkı’nı dolduran yaklaşık 2 bin işçiye seslenen Türk-İş. Bölge Başkanı Edip Gülnar, “Günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını; Vergide adaletin sağlanmasını; Özgürce örgütlenmemize imkân verilmesini; Tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini; Gelişen üretim teknolojilerine uyum sağlayacak işçi eğitimlerinin yapılmasını; İş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uygun çalışma ortamlarının sağlanmasını, Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Türk-İş 4. Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, şunları söyledi: 17 Kasım 2019 tarihinde Çin’de başlayıp tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin; 2022 yılında askeri operasyon ile başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşının; İsrail’in Filistin topraklarına girip Filistin halkını hunharca yok etmek için başlattığı zulmün; Acımasızca yaratılan terör eylemlerinin; Ülkemizi ve tüm dünya ülkelerinin ekonomisini olumsuz etkilemesi, tüm bu olayların yanında 6 Şubat tarihinde 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ülkemizde can ve mal kaybına da neden olması, ülkemizin olumsuz etkilenmesini daha da ağırlaştırmıştır.
İŞÇİ-EMEKLİ GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYOR
Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç olan geçim sıkıntısına sokmuştur. Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamamaktadır. Ücretlere uygulanan düşük vergi dilimlerinin yarattığı bu uygulama, işçinin örgütlü olmadığı işyerlerinde ücretlerin düşük gösterilmesine; İşçinin sosyal sigorta hakkını kaybetmesini dahi göze alarak kayıt dışı çalışmaya teşvik etmesine; Ülkenin bu nedene bağlı olarak önemli miktarda vergi kaybına yol açmıştır. Yapılan bütün mücadelemize rağmen halan sürmekte olan örgütlenmenin önündeki engellerden dolayı kaçak işçi çalıştırılmasını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenlerden dolayı İş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak devam etmektedir. Bugün Emek ve Dayanışma Günümüzde tüm sorunlarımızı bir kez daha haykırıyor, kamuoyu ile iktidar ve muhalefet partileriyle paylaşıyor, sorunlarımıza kısa sürede çözüm getirilmesini talep ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz.
ÇAĞDAŞ DÜZEYDE YAŞAYACAK ÜCRET İSTİYORUZ
Gece - gündüz, kış - yaz, soğuk - sıcak, yağmur - kar demeden çalışarak üreten biz işçiler, emeğimizin karşılığı olan ve geçim sıkıntısı çekmeden, aile bireylerimizle birlikte çağdaş düzeyde yaşayacak ücret istiyoruz. Asgari ücretin ise, yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesini istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini istiyoruz. Buradan yetkililere bir kez daha seslenerek. Gelir vergisinde adaletin sağlanmasını, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz. Yapılacak yasal düzenlemelerle örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Ülkemiz şartlarına uygun projelerin uygulanarak, etkin denetimin yapılarak kayıt dışı istihdamın önlenmesini istiyoruz. .Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan taşeron ve geçici işçilerin, ilgili kurumların kadrolarına geçirilmelerini ve kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz. .İşyerlerinin düzenli ve etkin denetimlerinin yapılarak mevzuatın ve teknolojinin gerektirdiği önlemlerin alınmasını ve ölümlü iş kazanlarının sonlanmasını istiyoruz. Başta sanayi olmak üzere istihdam imkânı sağlayacak yatırımların teşvik edilerek beyin göçünün önlenmesini ve işsizlik oranının kabul edilir bir düzeye çekilmesini istiyoruz. Çocukların her türlü şiddetten korunmasını ve ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin önlenmesini, faillerine caydırıcı ağır cezaların verilmesini ve bu tür eylemlerin son bulmasını istiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında kutladığımız Emek ve Dayanışma Günümüzde, haykırdığımız sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasını bekliyor, tüm emekçilerimizin dayanışma gününü kutluyoruz. Bu vesile ile bütün katılımcılara, başkanlarıma yöneticilere, baş temsilci ve temsilcilere Türk-iş topluluğunu temsil eden çok değerli üyelerimize, her zaman için güvenliğimizi sağlayan emniyet güçlerine çok çok teşekkür ediyor, Bir dahaki
1 Mayıslarda buluşmak temennisiyle hepinize saygılar sunuyorum.”
Konuşmanın ardından alanda bulunan davul-zurna eşliğinde halay çeken işçiler, daha sonra sessizce dağıldı.