HASTA MUAYENESİ İKİ DAKİKA OLUR MU?

Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Hastalar zaten randevu alamamaktan şikayetçi”

Sağlık Yayın: 16 Mayıs 2024 - Perşembe - Güncelleme: 16.05.2024 14:24:00
Editör - Hüseyin Azar
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökhan Alıcı, Sağlık Bakanlığı’nın ‘Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS)’nde bazı değişiklikler yaparak ismine ‘Onaylı Randevu Sistemi’ dedikleri sistemin daha ciddi sorunlara yol açacağını belirterek “Bakanlık vatandaşı ve hekimi daha zora sokacak politikalardan vazgeçmelidir” dedi.

ULUSLARARASI STANDARTLARA GÖRE MUAYENE SÜRESİ 20 DAKİKA OLMALI

Halkın Türkiye’de ki kamu hastanelerinde uzun süredir randevu bulmakta ciddi sorunlar yaşadığını hatırlatan Doç. Dr. Gökhan Alıcı, yaptığı yazılı açıklamada “‘Onaylı Randevu Sistemi’ vatandaşın randevu sorunlarını çözemeyeceği gibi zaten kısa olan muayene sürelerini daha da kısalacak, sağlık hizmetinin niteliği daha da düşürecektir. Zaten bakanlığın uzun yıllardır sürdürdüğü yanlış sağlık politikaları sonucunda, Türkiye genelinde hastaların randevu bulmasının çok zorlaşması uzun zamandır kamuoyunun gündemindeydi. Bakanlığın soruna yönelik çözümü, vatandaşın derdine çare olmadığı gibi hekimleri de gittikçe artan talepler karşısında daha fazla çalıştırmak oldu. Uluslararası standartlara göre nitelikli sağlık hizmeti verilebilmesi için gereken muayene süresi en az 20 dakika olarak belirlenmiştir. Ülkemizde ne yazık ki bir çok kamu sağlık kuruluşunda bu süre 2 dakikaya kadar inmiş durumdadır.”

RANDEVUSUZ MUAYENEYE TEŞVİK ETMEK KARGAŞA YARATIR

Bir branş hekiminin randevu başvurularının dışında gelen sonuç hastaları ve öncelikli bazı hasta grupları (engelli, 65 yaş üzeri vs) ile hali hazırda zaten 70 hasta sayısının üzerinde hastaya baktığını söyleyen Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Nitelikli sağlık hizmeti koşullarının sağlanmasından sorumlu bakanlık; bırakalım 20 dk standardına uymayı, pilot hastane olarak bir kamu hastanesinde denediği; iki dakikada bir randevu verme uygulamasını yoğun tepkiler nedeniyle geri çekmek zorunda kalmıştır. Ayrıca Sağlık Bakanı, basına verdiği bilgilendirme metninin pek çok yerinde hastaların randevusuz da hastanelerde muayene olabileceğini beyan etmeside oldukça manidar bir durumdur. Yeterli sağlık altyapısını oluşturmadan halkı randevusuz muayene için teşvik etmek zaten büyük kargaşaya neden olacağı gibi sağlıkta şiddet olaylarınada  davetiye çıkarması kaçınılmaz olacaktır. Biz hekimler zaten şiddetin sona ermesi için yoğun çaba sarfediyoruz.”

KAMUCU SOSYAL SAĞLIK POLİTİKALARI UYGULANMALI

Etkili çözümün; muayene sürelerini kısaltmakta, hekimleri daha fazla çalıştırmakta, hastane başvuruların teşvik etmekte değil,hastanın müşteri, hekimin ucuz iş gücü olarak görüldüğü “Sağlıkta Dönüşüm Programı” uygulanmasından ve onun yarattığı neoliberal politikalardan vazgeçmektedir diye konuşan Doç. Dr. Alıcı, “Bakanlık, sağlığın ‘piyasa’ olarak algılandığı ve kar alanı olarak değerlendirildiği son 20 yıllık süreçte, halkın sağlık kuruluşlarına başvurusunun 4 kat artması ile övünmesi bir yana, koruyucu hekimliğin ihmali ile halkın sağlık sorunları çığ gibi artmıştır. Ayrıca bu çığın altında ezilen bir sağlık ordusu ortaya çıkmıştır. Acilen koruyucu sağlık uygulamalarının öncelendiği birinci basamak sağlık sistemi güçlendirilmeli, uluslararası standartlara göre geliştirilmiş bir sevk sisteminin de dahil edildiği Kamucu Sosyal Sağlık Politikalarından geçmektedir. Sağlık Bakanlığı, sağlıkta şiddete davetiye çıkaracak ve hekimlerin iş yükünde artışa neden olacak beyanlardan ve bu uygulamadan vazgeçmelidir!, Kısalan randevu süreleri, uzayan çalışma süreleri, sevk zinciri işletilmeden plansız başvuru sistemi çözüm getirmemiş, tam tersine sorunlar sağlık çalışanlarının sırtına yüklemiştir. Sürdürülebilir olmaktan çıkmış bu sitem çalışanlarda tükenmişlik, istifalar ve hekim göçünü getirmiştir. Adana Tabip Odası olarak, yanlış sağlık politikalarından kaynaklı meslektaşlarımızın tüm sorunlarının çözüme kavuşmasının ve halkımızın ulaşılabilir sağlık hakkını savunacağımızı ve takipçisi olacağımızı beyan ederiz.” dedi.

 

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.