ORKUN: KADER DEĞİL, KADERSİZLİK

.

Siyaset Yayın: 26 Şubat 2023 - Pazar - Güncelleme: 26.02.2023 17:32:00
Editör - Hüseyin Azar
Okuma Süresi: 4 dk.
Google News

Doğru Parti Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun, AK Parti iktidarının tüm uygulamalarının akıl ve bilimden uzak ben yaptım oldu anlayışı ile hayata geçirildiğini ifade ederek, "Bu uygulamalarınbaşarısız olmasını da dış güçler başta olmak üzere mutlaka birilerine havale ederler. Bunlar 2002 öncesi de aynı tutumlarını bir çok olayda sergilemişlerdir" derken, bunun kader olmadığını, kadersizlik olduğunu iddia etti.

Askerlerin başta olmak üzere milletin tamamının 1999 depreminde, adeta seferberlik anlayışı ile bir gün içerisinde olay mahallinde çalışmalara başladığını hatırlatan Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Orkun, "Bir çok insanımızı kurtardıklarını gördük. Buna rağmen 1999 depreminde muhalefette olan Erdoğan 'bu KADER olamaz' diye söylediklerinin kat-kat fazlasını bugün ülkemize yaşatmıştır. Prof. Naci Görür başta olmak üzere tüm bilim insanlarımızın uyarıları doğrultusunda iktidar gerekli tedbirleri almamış, tüm bu uyarıları kulak ardına etmiştir" şeklinde konuştu.

Mevcut iktidarın tüm bu uyarıların aksine uygulamalarına da dikkat çeken Orkun, şöyle devam etti
"• EMASYA protokolünün iptali nedeniyle TSK birimlerinin bağımsız hareketinin önlenmesi,
• İmar afları ile kayıt dışı derme-çatma kaçak yapıların önünün açılması,
• KIZILAY ve AFAD yardım kuruluşlarının liyakatsiz kişilerin yönetimine teslim edilerek
birilerinin rant kaynağı haline getirilmesidir.
• Deprem bölgesinde şu anda betonlaşmanın büyük riskler taşıyacağı uyarısı.
Sonuç ortada, insanlarımızla birlikte kendileri de oluşan enkazın altında kalmışlardır.
Değerli vatandaşlar, insan hayatı ile ilgili bir suç işlendiğinde sorumlusu hakkında derhal
soruşturma başlatan Cumhuriyet savcıları(ki doğru yapıyorlar) nedense on binlerce
insanımızın ölümüne sebep olan kamu sorumluları hakkında soruşturma açmıyor sadece
birkaç müteahhidi tutuklama gibi pasif bir eylemin parçası oluyorlar. Neden mi? çünkü;
işlenen suçların kişisel değil sistemsel sorunlardan kaynaklandığı, parçası oldukları mevcut
sistemin çökmüş olduğunu kabul etmeleri kolay değil tabi.
Bu yıkımın sorumlusu AKP yönetimi ne yapıyor derseniz, her zaman yaptıkları gibi seçim
kazanmak için algıya dayalı yalan söylemleriyle milleti aldatmaya devam ediyor. İşte size
bir örnek; Erdoğan “1 milyon 200 bin konutun” bir yıl içerisinde yapılacağını açıkladı. Teknik
olarak bu mümkün mü? Konunun uzmanlarından oluşan TMMO heyetince 11-16 Şubat
arasında yapılan çalışmada hazırlanan rapordaki tespit ve değerlendirmelere göre;
Bir yılda yapılacağı söylenen 1 milyon 200 bin konuta dair; Planlama, yer seçimi, zemin
etüdü ve altyapı çalışmalarına ilişkin hangi verilere dayalı olarak bir çalışma yapıldığı
bilinmiyor. Ancak; Bakanlık verilerine göre, TOKİ yıllık 58.500 konut üretebilmektedir. Kime
inanalım; iktidarın algıya dayalı yalanına mı, yoksa bilime mi? takdiri sizlere bırakıyorum.
Değerli vatandaşlar, başımıza gelen bu felaketlerin tek sorumlusu olan AKP İktidarının;
hataları, yanlışları ve hırsları yüzünden yaşadığımız felaketleri “KADER” diye ifade
etmesi, Allah’ın insana verdiği en büyük hazine olan “AKLI” yok saymak ve kendi
günahlarının faturasını “Yaradan’a çıkarmaktır!” Oysa, Kader planı söylemine sığınan AKP
iktidarının kendisi milletin kadersizliği olmuştur."

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.