01 Mayıs 2025 - Perşembe

Mali Müşavirler için İdeal Dünya Var mı?

Mali müşavirler için “ideal dünya” gerçek mi sorusu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarından sonra öne çıktı.

Yazar - Barış Ekerbiçer
Okuma Süresi: 4 dk.
Barış Ekerbiçer

Barış Ekerbiçer

-
Google News

Şimşek, katıldığı bir programda, kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasının kolay olduğu yönünde demeç verdi. Şöyle dedi: “Kurumlar vergisi beyannamesinin 30 Nisan olduğu bir yıl öncesinden belli. Bütün veriler elektronik ortamda. Ona rağmen tabii ki uzatma talepleri hep oluyor.” Bu cümle, sürecin basit olduğunu ima etse de, gerçek dünyadaki zorlukları tamamen göz ardı ediyor. Oysa beyanname hazırlamak, özellikle Türkiye’nin vergi sistemi içinde, sanıldığı kadar kolay bir iş değil. Bu yazıda, bu iddianın neden yanıltıcı olduğunu ve beyanname sürecinin aslında ne kadar karmaşık olduğunu ele alacağız.​
Türkiye’nin Karmaşık Vergi Sistemi
Türkiye’deki vergi sistemi, dünya genelinde karmaşıklığıyla nam salmış bir yapıya sahip. Kurumlar vergisi beyannamesi, şirketlerin mali durumlarını en ince ayrıntısına kadar raporlamasını gerektiriyor. Bu süreç; amortisman hesaplamaları, zarar mahsupları, vergi indirimleri, indirimli kurumlar vergisi, enflasyon muhasebesi, transfer fiyatlaması gibi uzmanlık isteyen birçok farklı kalemi kapsıyor. Üstelik vergi mevzuatı sık sık değişiyor; bu da şirketlerin ve muhasebecilerin sürekli güncel kalmalarını zorunlu kılıyor. Her yıl yapılan yasal düzenlemeler, beyanname hazırlama sürecini adeta bir labirente çeviriyor. Böylesine dinamik ve detaylı bir sistemde “kolaylık”tan söz etmek mümkün mü?

Elektronik Veriler Her Şeyi Çözmüyor
“Tüm veriler elektronik ortamda mevcut” denilmesi, teoride kulağa hoş geliyor. Evet, elektronik defter tutma sistemi (e-defter) ve elektronik fatura (e-fatura) gibi uygulamalar, verilerin dijitalleşmesini sağladı. Ancak bu verilerin beyannameye doğru bir şekilde aktarılması hâlâ ciddi bir çaba gerektiriyor. Dijital veriler, manuel kontroller ve düzeltmeler olmadan tam anlamıyla güvenilir olamıyor. Sistemler arası entegrasyon problemleri, veri tutarsızlıkları ve şirketlerin kendine özgü mali yapıları, elektronik sistemlerin mucizevi bir çözüm sunmadığını gösteriyor. Kısacası, verilerin elektronik ortamda olması, süreci otomatik olarak basitleştirmiyor; aksine yeni zorluklar ortaya çıkarıyor.

Gerçekler Rakamlarla ve Deneyimlerle Ortada
Pratikteki zorlukları anlamak için rakamlara ve sahada çalışanların deneyimlerine bakmak yeterli. Her yıl, binlerce şirket ve meslek mensubu, kurumlar vergisi beyannamesi için ek süre talebinde bulunuyor. Örneğin, 2023 yılında Gelir İdaresi Başkanlığı’na yapılan ek süre talepleri, bir önceki yıla göre %20 artmış durumda. Bu, sürecin ne kadar zaman alıcı ve meşakkatli olduğunun açık bir kanıtı. Şirket sahipleri ve çalışanları da sıkça, bu karmaşık süreçte profesyonel destek almadan ilerleyemediklerini ifade ediyor.

Sonuç: İdeal Dünya Henüz Çok Uzak
Kurumlar vergisi beyannamesinin hazırlanmasının kolay olduğu iddiası, ne yazık ki gerçeklerle örtüşmüyor. Elektronik veriler ve önceden bilinen bir tarih, süreci bir miktar düzenli hale getirse de bu işin hâlâ büyük bir dikkat, çaba ve uzmanlık gerektirdiği aşikâr. İdeal bir dünyada, vergi beyannameleri belki birkaç tıkla hazırlanabilir; ancak Türkiye’nin mevcut vergi sisteminde bu hayalden çok uzaktayız. “Her şey elektronik, her şey basit” söylemi, sahada ter dökenlerin yaşadıklarını yok sayan bir masaldan ibaret. Dolayısıyla, beyanname hazırlamanın kolay olduğunu öne sürenler, gerçek dünyadan kopuk bir tablo çiziyor. İdeal dünya gerçekten var mı? En azından vergi beyannameleri söz konusu olduğunda, henüz değil.

Not: Gelir İdaresi Başkanlığı, “son kez” 2024 yılı kurumlar vergisi beyannamesi için beyan ve ödeme süresini uzatarak 5 Mayıs tarihine erteledi. Sırada, 2025 1. dönem kurum ve gelir geçici vergilerinin uzatılması var.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.