“HAYAT KISA KUŞLAR UÇUYOR”
Doğan her yeni bir gün, yeni umut ve sevinçtir; hayat her sabah kırıldığımız yerden kanatlarımızı onarıp sil baştan yaşama meydan okumayı gerektirir,

Abdulkadir Kaçar
-…
İlk ve son kez geldiğin hayat isimli bu sahnede gülümsediğin kadar sempatik ve güzelsin, gül gülebildiğince, sev sevebildiğince, yaşa yaşayabildiğince;
…
Hayat aslında küçük penceredir; ister huzur, ister aşk, mutluluk, başarı, vs neyi görmek ona yoğunlaşmak istersen oraya yoğunlaş; bir özdeyiş şöyle der “HAYAT KISA KUŞLAR UÇUYOR”
…
İçinde bulunduğun zorluklar ne kadar büyük, aşılamaz olsa da daima kendine yaslan, dik, onurlu, vakur dur; aldığın her nefesinde ulaştığın her kadim ve çağdaş bilgiyle özgür bir ruhunla, kendini bilgece kusursuz ve örnek olacak biçimde yeniden inşa et; örnek insan ol,
…
Aklından asla çıkartma senden bir tane daha yok; daima kendin ol, kendini dinle, özünle yarış, yeni hikâyelere imza at, sorumlulukların bazen ölümden de ağır olabilir:
Üzüntü, sıkıntı, öfke yok, sorun varsa çözüm de var;
…
Hayat isimli öğretmenin her uyarısına karşı daima derin, zeki, duyarlı ol, kendini çağın sunduğu her türlü ileri ve yüksek bilgileri kullanarak sürekli güncelle devamlı format at; hayat isimli bu macera da en büyük zamanı kendine ayır, paranı en çok kendine harca, ödüllendir, bazen de şımart kendini,
…
Hayatın her türlü frekanslarını bilgece ve derin şekilde dinle ve dinlen, insanlarla daima olumlu iletişim kur, mümkün olduğunca az konuş, düşünmeden söz söyleme, parandan ve hastalığından kimseye söz etme… Her türlü zor koşulda bile daima güzel şeyler düşün, kimseye küsme, kimseyi küstürme, hayatın istediklerini asla erteleme,
…
Okuyabilene her insan mucize bir kitap; her kitapta mucize insandır; biraz fazla, biraz eksik, biraz tamamdır; korkak, sinsi kaypak, entrikacı, yalancı, sahtekâr insanların kötülüğünden daima kork; onların çevresine bile yaklaşma hayatında asla yer verme,
…
İçinde bulunduğun yaşam koşullarının ağırlığı ve verdiği acı ne olursa olsun… Her zaman kibar, zarif, gerçekçi, adaletli, dürüst, barışçı, yumuşak dilli, yalansız, güvenilen, sırdaş, dost, ilaç, dert ortağı, kardeş ol;
…
Çünkü hayat doğmak, ağlamak, gülmek, sevgi, acı, mutluluk, yalnızlık ve ölümden oluşur; şu dört şey geri gelmez, söylenen söz, ölen insan, geçen zaman, kaybedilen güven; hayata daima gülümse, karamsar ve kötümserlikleri şaşırt, yüzündeki mutluluk ışıkları tüm evrene güneş gibi yayılsın, çevreni aydınlat ve de ısıt…
…
Dağ ol kendine dayan, en güçlü limanın ol kendine sığın; çok sev, az konuş, gerektiğinde özür dile, affet, güzel ve hatırlanınca mutluluk veren anılar biriktir, sevdiklerine çok sarıl hayat uzun değil, hiçbir şeyi erteleme,
…
İnsan sadece kendini anlayanın yanında çiçek açar, mis kokular saçar, şarkı, türkü söyler, bazen de hiç solmayan, daima gülümseyen hayatın pencere önü çiçeği ol; mükemmel olmana gerek yok; sahte olma yeter, kırmadan, dökmeden, yormadan, acıtmadan sevmeyi bil… Unutmaman gereken başka bir gerçekte bu sahnedeki en pahalı sözcük “KEŞKE” dir, hayatında bu söze asla yer verme, çünkü bedeli bazen ölümdür,
…
Her şeyim, bir tanem, hayatım, nefesim, kalbim, canım, tatlım, biricik dünyam, varımsın bir tanemsin diyenlerin yüzlerini maskesiz gördüğünde şaşırır korkar kaçarsın; samimiyetle iletişim kuran, maske kullanmadan yüzünü somut şekilde gösterenlere güvenebilirsin,
…
Her insan doğduğunda bir elinde hayatı, diğerinde de ölümünü de birlikte getirir; giderken de her ikisini birlikte götürür… Doğumla birlikte ömür boyu bizimle olan, ölümü anlamak, belki de dost ve sevgili edinmekte mümkündür; insan bir ömür boyu birlikte olduğu dostundan korkar mı? Hz. Mevlana onunla buluşmayı düğün saymıştır, her insan bu anlayışta olabilir, neden olmasın? Makalenin en başına dönüyorum; “HAYAT KISA KUŞLAR UÇUYOR”
Sonuç olarak; vedasız ayrılıktır ölüm, her gelen kesin gider; yedeği, tekrarı, devri, ertelemesi, alınıp satılması mümkün olmayan bir mucizedir; ilk ve son kez geldiğin bu hayat sahnesinde kendinle yarışarak durmadan koş hayatın tadını çıkartmaya çalış… Bir daha sonsuza kadar burada olamayacağını, olmayacağını hatırlatmama gerek var mı? Seçim sizin…
ABDULUKADİR KAÇAR ADANA 2025