TOPRAK İLE SUYUN KAVUŞUMU

Merhabalar yine çok özel hissettiğim bir günden sesleniyorum sizlere.

Tarih 5 Mayıs’ı 6 Mayıs'a bağlayan yani Hızır (as) ile İlyas (as) kavuşmasından bahsedelim.

Yalnız Nevruz ile Hıdırellez’i ‘i karıştırmadan ilerleyelim. Nevruz baharın habercisi 21 Mart, Hıdırellez ise yazın bolluğun, bereketin toprak ile suyun kavuşmasının habercisi...

Her yıl bu tarihte toprak ile suyun kavuşumunun bereketin, bolluğun güzellikle ve kolaylıkla geldiğine inandığımız, niyetlerimizi sözcüklere ve resimlerle dillendirdiğimiz zaman...

Tüm inanışlarda ve dinlerde bulunan Hıdırellez’i peki nasıl en verimli hale getirebiliriz?

Her sene, niyetlerimizi sözcüklerle çizimlerle kendi dünyamızı resme der, gül ağacına asar, sabah erkenden de resmettiklerimizi alırız akan suya bırakırız...

Sadece bu kadar mı peki?

Niyetlerimiz için bir eylemde bulunuyoruz ya hani neyi neden nasıl istediğimizi bilinçli farkında olarak istiyor muyuz?

Bunu farklı bir örnekle açıklamak istiyorum.

Birçok insanın dilinde sürekli “dibine kadar yaşamak” sözcükleri üzerinde duralım.

Hiç fark ettiniz mi?

Dilinde bu sözcükleri sürekli konuşan insanların hayatında maddi ya da manevi yaşamında dipleri görmüştür. Kişinin algısında ‘dip’ kelimesi ne kadar derin ise o kadar derinlikleri  görmüştür.

Zorlu süreçleri kendi yaratmıştır aslında bilmeden idrak etmeden...

Şimdi ise “sindire sindire yaşamak” sözcüklerinden bahsedelim. “Sindirmek” yaşamının her  an’ında, her duygusunda, hissettiğini sindirerek yaşamasıdır, özümsemesidir. Mutlu, huzurlu, neşeli  an’ının da onu sindire sindire yaşar, hüzünlü, özlese, onu da sindirerek yaşar. Yaşadığı tek  bir duyguda takılı kalmaz.

Aradaki farkı anladınız değil mi, anlamları yakınmış gibi görünen iki sözcük sizin hayatına nasıl bir etki yarattığını...

Velhasıl kelam bereketi, bolluğu, güzelliği ne kadar nasıl hangi sözcüklerle anlam yüklüyorsanız o seklide de size dönüyor.

Ay tutulmasının da eşlik ettiği Hıdırellez’i “olsun da nasıl olursa olsun” mantığı ile niyetlenip yaşamınızı kendi düşüncelerinizle kül etmeyin.

Bilinç, sözcüklerin öyle bir büyüsü ki sizi siz yapar, gelin siz kendinizi kül yerine gül yapın.

Sözcüklerinizin sizi gül ‘e dönüştürmesi dileğiyle mutlu günler dilerim.