DEFİN DEDİKODUCULARI…
Mezarlık kapısında cenaze arabası girdiğinde, bekleyenlerin dedikoduları zirve yapar… Ölen hakkında birinci sınıf uzman olur konuşurlar,
Abdulkadir Kaçar
-…
-Çok üst düzey güzel işler yaptı, büyük paralar kazandı,
-Tek satır şiir yazamadan dünyaya veda ediyor yeni kuşaklar onu hatırlamayacak,
…
-Herkes kendini sevdi, o kimseyi sevmedi,
-Gerçekten haklısın, asabiydi kimseyi bulamasa kendiyle kavga ederdi,
-Çok bencildi çocuklarından bile uzak yaşadı rahmetli,
…
-Bak şimdi şova bak, yaşarken kimse kapısını çalmadı yüzüne bakmadı,
-Şimdi tabunun başında ne övgüler düzecekler,
…
-Cüneyt Arkın’ ın Kıvanç Tatlıtuğ dan da
-Yakışıklıydı değerlendiremedi rahmetli,
-Burada dedikodu yapmayın arkadaşlar,
-İyilikleri hatırlıyorsanız varsa iyiliklerini söyleyim…
…
-Çok politik davranırdı, tüm rakiplerini yendi, partisinde kimse bileğini bükemedi, onun bıraktığı yeri bakalım kim dolduracak?
-Zaten politikacının düşmanı çoktur, ama o hep galipti,
-Sadece ölüm onu yendi…
…
-Aslında on yılı daha yaşayabilirdi, doktorları hiç,
-Dinlemedi, sürekli alkol ve sigara hayatını yok etti…
…
-Kötü bir insan değildi aslında,
-Kimselere de zararı ziyanı yoktu,
-Yanlış biliyorsun, bunun yaptığı
-Kötülükleri anlatsam dudakların uçuklar, çok sinsi ve sessiz çalıştı,
-İnsanlara verdiği zararlar sayıya gelmez…
…
-Rahmetli eteğine çok düşkündü,
-İşi gücü cinselliğin peşinden koşmaktı,
-Yanılıyorsun arkadaş 40 yıldır tanırım, harama uçkur çözmedi…
…
-Ağabey laf aramızda eğrisi çok ama doğrusu hiç yoktu,
-Söz verirdi, vaat ederdi, son dakikada geri, döner
-Kaçar gider, telefonlara cevap vermezdi,
-Yapma yahu günahına girme…
-Çevresindekilere dönüp söylediklerini onaylatmak ister;
-Öyle değil mi lan?
-Benim hiçbir işim olmadı kendisiyle,
…
-Yine de Allah rahmet eylesin, günahlarını affetsin,
-Ama eşek geçmez yolları vardı,
-Tamam, biraz karanlık tarafı her insanın olabilir,
-Rahmetlinin de vardı, ne olmuş ki?
-O Allah ile kendi arasında, şimdi hesaplaşma zamanı…
…
-Yalanı pek çoktu, doğrusu hemen hiç yoktu,
-Yalanları yaktı, erkenden o nedenle öldü,
-İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür denir işte örneği,
-Yaşadığı şekilde kendine layık biçimde öldü,
…
-Çok cimriydi, kardeşlerine bile vefası yoktu, onların mallarını da yedi, içti şimdi gidiyor,
-El iyisiydi, başkalarına iki eliyle paralar saçardı,
-Avradının kölesiydi, o ne derse dışına çıkamazdı,
-Tuvalete gitme dese gidemezdi,
…
-Büyük birikim, inanılmaz bir mal mülk bıraktı peşinden şimdi çocukları birbirine girecek…
-Baba malı tez tükenir, insanın kendinin kazanması lazım,
…
-Mesleğinde çok çalışkan ve daima bir numaraydı…
-Doğru, hiçbir başarı cezasız kalmaz derler,
Çok kıskanıldı, çok çekemeyeni vardı…
…
-Bir gün saunaya beraber gittik, şimdi onu anlatayım mı?
-Ağabey aman sus şimdi onun anlatma zamanı değil,
…
-Çok muzipti, herkesle dalga geçerdi, daima pozitif insandı,
-Beni de çok güldürdü, mekânı cennet olsun…
…
-Adını hatırlayan son kişi de öldüğünde her insan gibi sonsuza kadar unutulacak,
-120 milyar insan gelmiş, yaşamış gitmiş, şimdi sıra onda,
“İNSANIN DA KADERİ BÖYLE” der Erkin Koray baba,
…
İnsan hayatı baştan sona sadece iki perdelik oyundur;
1.Perde doğum, 2.Perde ölüm…
2.Perde olan mezarlıktır…
Defin için bekleyenler, sınırsızca dedikodu yaparlar…
Öyle ki ölen kişinin yedi göbeğindeki insanların sevaplarını ve günahlarını sayıp dökerler,
Başlayan her şey yüzde yüz biter; “HER CAN ÖLÜMÜ TADACAKTIR” ifadesi sözün bittiği yerdir…
Çinli filozof Konfüçyüs;
-Ölenlerin arkasından güzel şeyler söyleyin der…
Ama söyleyenlerden daha çok ölen kişi, yaşarken yaptıkları nedeniyle o insanları söyletmektedir…
(Not; burada herhangi bir kişi kastedilmemekte, bu makalem bu güne kadar izlenen defin sahnelerindeki gözlemlerimden oluşmaktadır)
ABDULKADİR KAÇAR ADANA 2024