“KENDİNİ SEVMEYENİ KİMSE SEVMEZ…”
-Sen kendini seviyor musun? Yanıt “EVET” ise beden ve ruhumu seviyorum şeklindeyse sorun yok, Yanıt “HIK MIK”, “FALAN FİLAN” gibiyse sorun var,
Abdulkadir Kaçar
-“KENDİMİ SEVMİYORUM” şeklindeyse sorun büyüktür,
İçinden çıkılamayacak kadar büyüktür,
Çünkü kendini sevmeyeni kimse sevmez,
Kendini sevmeyen niye başkalarının kendini sevmesini beklesin ki?
Ya da somut olarak şöyle demeli kendini sevmeyeni diğerleri neden sevsin ki?
…
Akıllı bir insan diyor ki;
-Bir defa geldiğimiz bu serüvende insan kendini sevmelidir, mutlu yaşaması için buna zorunludur,
-Ama küçük ve basit sorunlar yüzünden hayatı
Çekilmez hale getiriyoruz,
-Birbirimize üstünlük taslamak adına sevgi ve saygıyı yok ediyoruz,
-Bir makama geldiğimizde kendi düşüncemizde
Olmayan insanı hor görüyoruz,
-Bir de bakıyoruz ki, yaptığımız yanlış yüzünden,
Ömrümüz geçip gitmiş, yanlışlarımız arasında
Yitip gidiyoruz…
…
Gerçektende hayat isimli bu dünya sahnesi her can için geçici, biticidir,
Bu bilinçle hareket etmeliyiz, bu sahnede hiçbir insan burada sonsuza kadar kalamaz
Her canlı için, hatta cansızlar için bile her şey sona erecektir,
O nedenle her insana bu anlayışla yaklaşmalıyız, ama öncelikle kendi ruh ve bedenimizle anlaşmalı, kendimizi sevmeliyiz,
…
Hayat insana hiçbir bedel ödenmeden verilmiş
Paha biçilemeyen muhteşem, mucize bir armağandır,
Ama gerçek şudur ki, hayat acımasızdır,
Her insanı kırar, incitir, yaralar ve sonunda da öldürür…
Buradan yola çıkarak diyebiliriz ki;
-Hayatımızın her saniyesini, bir nefes öncesine göre daha da çok sevmeliyiz,
-pozitif enerjimizi her zaman çevremizdeki insanlarla paylaşıp, onları mutlu edebiliriz…
İnanın bana, defalarca uyguladığınızda göreceksiniz ki;
-KENDİMİZİ SEVDİĞİMİZDE ÇOK GÜZEL, HAYAT
SAHNESİNE BİZDEN SONRA ÇIKACAK YENİ NESİLLERE
ÖRNEK BİR SERÜVEN YAŞAYABİLİRİZ; BU DA
MUTLU BİREY, MUTLU TOPLUM DEMEKTİR…
…
Yine akıllı bir insan diyor ki;
-Hepimiz büyük bir hamurun kopmuş parçaları gibiyiz, değişik tatlar katabilen, piştiğinde değişik şekiller,
Alabilen bu parçalar ihtiyaca göre, büyük, küçük,
Tatlı, tuzlu, börek, çörek, ekmek pasta olabilir
-Dışarıdan bakıldığında farklı görünen özünde hepsi minik bir buğday tanesinden başka bir şey değildir…
…
Akıllı başka bir insanın şu sözünü hatırlayalım;
-İÇİNE KOYACAK BİR ŞEYİMİZ VARSA, BİR GÜNÜN
BİN CEBİ VARDIR…
Her insan hayat isimli öğretmene daima
Öğrenci olarak kalmaya özen göstermeli,
Son nefesine kadar öğrenmeyi sürdürmelidir…
…
Sevgi saygı içinde insanlar birbirini daima,
Dinlemeli ona göre doğru kararlar vermelidir,
Başkalarına verdiği tavsiyelere önce kendinin
İhtiyacının olduğunu bilmelidir,
Bunların da ötesinde bu gün kınadığı hareketi
Yarın kendinin yapmayacağının da garantisi yoktur,
…
Ayrıca doğru zamanlamada en az enerji ile en büyük sonuç alınabilir…
Farklılıklarımız yerine benzerliğe odaklandığımızda
Pek çok sorunu sıkıntı vermeden hemen çözebiliriz,
Bilgisi arttıkça insanın kendini sevmesi de artar,
Kendini seven insan evrene, dünyaya, hayata,
Hatta özüne farklı bir gözle bakar, akılcı düşünür,
Nesnel yaklaşır, her olayı mantık süzgecinden geçirir,
Böylece kendini seven insanı herkes sever; sevmeyeni
İse kimse sevmez bunu da unutmamak gerekir…
Burada ihtiyaç duyulan tek ilaç sevgidir…
ABDULKADİR KAÇAR ADANA 2024
(Not; bu makaleyi Sezaver Seçki hanımın
Bir söyleşinden esinlenerek yazdım